Uzay Fotoğraflarını Renkli Görmemizi Sağlayan Bilim
Uzay, fotoğraflarda gördüğünüz kadar renkli değil. O renkleri ise bir kamera görüntüsünden çok bilime borçluyuz.
Bize yakın gezegenlerin bazılarını, bazen çıplak gözle görmemiz mümkün oluyor. Yeteri kadar güçlü, çalışma sistemi merceklere dayanan bir teleskop ile bu gezegenlere biraz daha yakından bakabiliyoruz. Mars, Satürn ve Venüs gibi komşularımızı, oldukları gibi görebiliyoruz.
Daha uzakları görmemizi sağlayan o büyüleyici fotoğraflara gelince o görüntüleri görmemizi sağlayan teleskoplarda bir mercek bulunmuyor. Hatta , çalışma sistemleri kişisel kameralarımızdan oldukça farklı.
Tam anlamıyla bir çukura sabitlenen dev bir çanak anten olan Arecibo, hâlâ faaliyet göstermektedir ama bilim insanları artık büyük bir çanak antenle sinyal yakalamak yerine, küçük ve çok sayıda çanak antenle sinyal yakalamanın peşindeler. Gördüğümüz ilk kara delik fotoğrafı da zaten bu mantık sayesinde yakalanabildi.
Arecibo’nun aksine bu çanaklar istediğiniz gibi hareket ediyor, tek bir noktaya odaklanabiliyorlar. Bu da ölçümlerin hassasiyetini arttırıyor, aynı noktadan gelen daha çok ışın demetini yakalayabiliyorsunuz.
Peki bilim insanları uzay fotoğraflarınız neye göre renklendiriyor?
Galaksiler, bulutsular ve uzak gezegenlerden bize ulaşan radyo sinyallerinin çok küçük bir kısmını gözümüzle görebiliyoruz. Burada radyo sinyali deyiminin ışıkla aynı şey olduğunu belirtmemiz lazım. Evimizde dinlediğimiz radio değil.
İnsan gözünün bu spektrumda gördüğü kısım küçük bir alan. Kalan dalga boyları ise görmüyor, hissediyoruz. Güneş’ten gelen ultraviyole ışınlar buna örnek. Işınları gözümüzle göremiyoruz, ancak bizi ısıttıklarını biliyoruz.
Kızılötesi, mor ve kırmızı ötesi ışınları görmek istesek ne yapmamız gerekir?
Renklendirme yapmak gerekir. Oturup gelen radyo sinyallerini okuyarak, her bir sinyal aralığına uygun renk vermek gerekir. Hatta bunu piksel piksel yapmak gerekir. Bir ultraviyole ışının frekans değerine göre, o ışına bir renk atamak gerekiyor. Bu işi de Bilim sanatçıları yapıyor.
Hubble Uzay Teleskopu ile çekilen ve renklendirilmiş muazzam fotoğraf
Bu fotoğraftaki görkemli renkleri, çıplak gözle görmenize imkan yok. Hubble’ın sensörleri tarafından algılanan tüm dalga boylarındaki ışın demetleri, önce bilgisayarlar tarafından işleniyor. Ortaya genelde siyah beyaz bir görüntü çıkıyor ve sıra renklendirme işlemine geliyor. Burada araştırmacılar devreye girip, “Eğer bu ışını gözümüzle görebilseydik hangi renk olurdu?” sorusuna cevap veriyorlar. Artık bu cevabı veren gelişmiş yazılımlar da var.
NASA, “renkleri genellikle bir araç olarak” kullanıyoruz diyor. Uzaydaki bir oluşumun detaylarını gözlemlemek adına görüntüleri, insan gözüne uygun hale getiriyorlar.